26 Aralık 2009
yarı hacı olduk bugün..
24 Aralık 2009
koyver gitsin!

14 Aralık 2009
fondoten budur!

10 Aralık 2009
çakraymış! o da ne???

8 Aralık 2009
adaçayının tılsımı

25 Kasım 2009
gel vatandaş gel film tanıtçam!



itiraf ediyim seçim bana kalsa girmezdim.ama eşimin tercihlerine güvenirim ve genelde de yanıltmaz beni.harika buldum diyemicem.şafak sezeri sevenerden değilim açıkçası.şafak sezer vb ekürisi pek ekranlarda görmek isteyeceğim tipler değildir.küfürle komedi yapılması bana göre değil pek.seansta birçok küçük yaşta çocuğun bulunması da dikkat çekiciydi.anne baba olarak tahmini küfür içerikli bir filme çocuk getirilmesini pek uygun bulmadık açıkçası.şafak sezer,aydemir akbaş,ali sürmeli,hakan ural ve hepsinden ziyade oyunculuğuna dikkat çekmek istediğim ali çatalbaş başrolleri paylaşmışlar.süper olmasa da fena değil denecek filmlerdendi.
23 Kasım 2009
arzuladığınız tüm değişiklerin kolaylıkla olması dileklerimle...(o sitede öyle demişler:)

20 Kasım 2009
facebooksuz yapamaz olduk...

19 Kasım 2009
fotoğraf benimdi koçum benim :) (koskocama sevgilerimle)
4 Kasım 2009
kendime yeni bir beden lazım :)

27 Ekim 2009
çaldım ama hayırlı bir iş için :)

19 Ekim 2009
çok fenayım...

17 Ekim 2009
portakaldan resimler...





12 Ekim 2009
portakalı soydum,baş ucuma koydum...

mobil gibiyim...

13 Eylül 2009
ah şu sivilceler...
12 Eylül 2009
başka söze gerek yok...
15 Ağustos 2009
özlemişim beaa...
aman aman ne çok olmuş yazmayalı.evdeki bilgisayarın internet problemi yüzünden uzak kaldım bloglardan.aslında işlerin yoğunluğu da vardı aslında.geçen hafta itibariyle son görümcemi de evermiş bulunuyoruz.vatana millete hayırlı olsun.bu evdeki dostum,arkadaşım,sırdaşımı kaybettim ama olsun.o mutlu olsun yeter.işte böyle kına gecesi,kuaför,gelinlik,düğün derken resmen bir maratondan çıktık sanki.yeni evli çiftimiz balayına gittiğinde biz de resmen eve serildik,çok yorgunluk olmuş gerçekten ister istemez.düğünler hep böyle,karmaşa,paldır küldür,bir acele...ne gelin damat,ne de aileleri bir şey anlamıyor.şöyle rahat rahat bir düğün yapılamıyor ülkemizde.şimdilerde etamine merak saldım.şimdi bu satırlarımı okuyanlar "oooo sen de amma geç kalmışsın" diyebilirler.haklısınız,bloglarda etamin furyası başlayıp biteli çok oldu.ama napalım ben modayı biraz geriden takip ediyorum.eskilerde olsa kimbilir nereden model bulurduk,ama şimdi internette muhteşem modeller var.ben de onları tek tek indirip aralarından seçip başladım bir tanesine.şimdilik kolay olsun diye havlu kenarı yapıyorum.biraz ilerleyince fotoğrafını çekerim.sizin de ilginç modelleriniz varsa iletirsiniz sevinirim.bir de boğazımla uğraşıyorum.iki gündür yutkunurken acıyor.ballı zencefil yutuyorum.o çok iyi geliyor.kimileri kaynar suya;bal,zencefil,limon suyuyla bir karışım hazırlıyorlarmış.ondan da çok bahsetmişler.o da aklınızda olsun.neyse şekerler uzun sürenin üstüne merhaba demek istedim.artık daha sık yazıcam sööööööözzzzz...:)
11 Temmuz 2009
şehzadeler şehrindeydik...
2 Temmuz 2009
sabır..ne zor şeymişsin sen öyle!
yorgunluk.hissettiğim tek duygu bu son günlerde.aylar süren bir çalışma maratonundan sonra dinlenmek istiyorum.ama yaşanılanlarla ilgili en çok da beynim yoruldu.vücut yorgunluğu bir yere kadar.uyuyup dinlenince geçip gidiyor.ama kafa yorgunluğu öle değil.yoga öğrenmek istiyorum.sevgili moonish yoga yaptığından ve çok mutlu olduğundan bahsetmiş postlarında.ben de öğrenmek istiyorum.şu kafamın yorgunluğundan,ağırlığından kurtulmak istiyorum.ne şekilde olursa olsun.mutlaka dinlenmek istiyorum.her birimiz geçiyoruz hem maddi hem de manevi sınavlardan.sabrımız ölçülüyor belki bu şekilde buna inanıyorum.ama son günlerde zaman zaman sabrımın kalmadığını hisseder oldum.artık her şey güzel olsun lütfen...
30 Haziran 2009
maalesef...
her şey yolunda diyemicem sevgili blog okuru.son yazı kpss ile ilgiliydi biliyorsun.ama gel gör ki ne emekler ne derslerle geçen 4-5 aylık dönem resmen ellerimden kayıp gitti.sınava girenler bilirler.gayet zordu.öncesinde resmen bitirmediğim soru bankası kalmadı.ama kelimenin tam anlamıyla ters köşe yaptılar.1 boş veya 1 yanlışla bitirdiğim bütün o vatandaşlık denemelerinden sonra sınavda gördüğüm o sorular benim şoka girmeme neden oldu.zaten saniyelerle yarıştığımız sabah oturumu resmen son dakikaya kadar çabalamayla geçti.elimden geleni yaptım evet.ama daha iyisini yapabilirdim diye düşünüyorum.sınavın zor oluşu ve o an çevrendeki herkesin soruları şakır şakır çözüyor izlenimi uyandırıyor insanda.işte o panik haliyle bedene yansıyor ve işte beklenen son:sınavın sabah oturumu gayet kötüydü.11.30 dan 14.30 a kadar sabahki oturumun şokundan kurtarmaya çalıştım kendimi.bir iki toparlandım ve öle girdim 2.oturuma.bu ise biraz daha normaldi sanki ya da bana öle geldi sabahki şoktan sonra.işte böyle sevgili blog okuru.sınavım iyi geçti cümlelerini hayal ederken ben neler yazdım sana dimi?ama olsun her şeyin hayırlısı olsun.sonuçlar açıklansın bakalım.neler olmuş neler olmamış.bekleyip görücez.o yüzden pek tadım tuzum yok.kusura bakma...
26 Haziran 2009
SON DÜZLÜK

sınav günü geldi çattı sonunda.herkes aylardır çalışıyor.yarın sabah ve öğle itibariyle herkes emeğinin karşılığını alacak.içimde bir boşluk...hala bir iki sayfa karıştırıyorum elimde değil.aylardır kitaplarla bir aradayız.ayrılık zor olucak :) hepsi birbirine mi karıştı nedir!ama yok..uzmanlar bile bu duygunun normal olduğunu,sınav zamanı insan beyninden bir kapak açılıp bilgilerin sınav kağıdına aktığını söylemişler.umarım benimkinde bir tıkanıklık olmaz :) lavabo aç falan mı götürsem :P bütün hazırlıklar tamam gibi.yine bir gözden geçirelim:
- dersle ilgili elimden geleni yaptım.
- ee dua organizasyonu da tamam.dua okuyacak kişiler de tamam.
- duanın yanında enerji gönderen grup da tamam :)
- okunmuş şeker tamam :)
- okunmuş su birazdan gelecek kayınvalidem hatime gitti :) listemdeki her şey tamam olsa da en önemlisi siz..görmediğim ama derdimi,üzüntümü,sevincimi paylaştığım siz bloggerlar.doğum günümde nerelerden bana hediyeler ulaştırdınız.çok mutlu ettiniz beni.yarın da unutmayın beni emi?çok öpüyorum sizleri.inşallah bir dahaki postu sınavım iyi geçti diye yazarım.inanıyorum...
22 Haziran 2009
maskelerin değişimi...
17 Haziran 2009
fırıtına sonrası yorgunluk...
sınava az bir kala...her şey şöyle bir oynadı yerinden.çok kızdık,çok bağırdık,çok kırdık birbirimizi.neden??cevabı bile yok aslında.karşılıklı sabrımızı denedik resmen.çok gerekliymiş gibi.ne güneşli günlerdi oysaki geçen haftalar.bir reklam vardı ne reklamıydı hatırlamıyorum,ama şöyle bir sloganı vardı:evdeki huzur zenginlik budur! diye.bizim bu ara pek bir kaçtı ama düzeliceğini umuyoruz.bunun için elimizden geleni yapıcaz.kesin olmalı ama.bu sefer günü kurtarmak için olmamalı.problemi yakalayıp onu yok etmeli.en azından böyle büyük ir karar verdik.her şey daha sakin daha ılımlı daha pozitif olacak...
8 Haziran 2009
KAPESESE :)
4 Haziran 2009
türkiyenin en kuzey noktası...
30 Mayıs 2009
BUGÜN BENİM DOĞUM GÜNÜM!!!
23 Mayıs 2009
yeşiiil,yeşiiil...

24 Nisan 2009
AŞK olsun!

Bir telefon sesi çalmalı ara sıra da olsa kulağımda
bizi bu havalar mahvetti şekerim...

- polenler en fazla sabahları saat 05.00 ile 10.00 arası uçuşuyorlarmış.bu saatlerde açık havaya çıkmayı önermiyor uzmanlar.bu saatler özellikle işe,okula gidilen saatler olunca kendimizi korumak adına özellikle ağızdan nefes almak yerine sadece burnumuzdan nefes almalıyız bence.
- kıyafetlerimiz ve özellikle saçlarımız polen ve tozları çok tutarmış.o yüzden kıyafetleri değiştirip saçları da her akşam yıkamalıyız bu aylar içinde(ama üşütmeyin sakın ha!)
- polen zamanı evinizdeki cam ve kapıları kapatmayı öneriyorlar uzmanlar.
21 Nisan 2009
buralardayım...



- 1 kivi(araştırmalarıma göre kivi içinde bulundurduğu doğal asitler sayesinde cilt uzmanlarınca önemi kanıtlanan bir meyve,adamlar boş konuşmuyorlar bebeeeem :)
- 1 yumurtanın sarısı
- 1 tatlı kaşığı zeytinyağı(mümkünse başka sıvıyağ çeşidi değil;çünkü cilde en yararlısı has zeytinyağı)
- yüzden akmaması için biraz un(bu da mümkünse yulaf unu,yulaf unu cilde inanılmaz iyi geliyor,proselen cildin formülü gibi :) (gerçi yine de katı olmayacak o yüzden çenenizin altında bir havlu peçete bulundurun)
maske ciltte 20 dakika kalacak.sonra ılık suyla ciltten temizlenecek,tamemen temizlendikten sonra soğuk suyla cilte cilt yıkanıp,kurulanıp son olarak da nemlendirici sürülecek.havlunuzla yüzünüzü silerken aşağı doğru değil yukarı doğru suyu emdirin,nemlendiriciyi yukarı doğru hareketlerle cilde yedirin.zaten zamanla yer çekimine karşı koyulmadığı için en azından hızlandırmayalım.(aşk-ı memnu nun firdevsi nebahat çehre cildini yıkadıktan sonra havlu bile sürmezmiş,öyle ıslak gezermiş,bu da dipnot :)
13 Nisan 2009
Türk kadınıyız güzelim...
kusura bakmayın bu yazıyı kendime yazdım hıh!

- vücuttaki suyun yüzde 2'sinin kaybedilmesinin yorgunluk, halsizlik, hafızanın zayıflaması, matematik zekasında azalma, konsantrasyon güçlüğüne yol açıyormuş eyvahlar :(
- okunan yazıya konsantre olunamıyor ve anlamakta sıkıntı çekiliyorsa su içilmesi faydalı oluyormuş.okuduğunu genelde yüksek düzeyde anlayan ben bir de su içsem neler olacak kimbilir :)su içsem belki de deha olucakmışım tüh :(
- bu bölüm özelliklere siz prenseslere:yeterli miktarda su içmek daha fazla kalori harcanmasını sağlıyormuş.hımm bu beni kalbimden vuran madde :)
- aç karnına içildiğinde vücuttaki zararlı maddelerin atılmasını kolaylaştırır, cildin nemini ve gerginliğini artırarak kırışıklıkları önler, yumuşaklık ve parlaklık verir:)güzellik önemli
- selülitten korur.gerçek mi? :)bunu daha önce niye söylemediniz :)
- sesi güzelleştirirmiş.
- böbreklerin çalışmasını düzene sokar,idrar yollarını kum ve taş oluşumundan korurmuş.
- sindirimi kolaylaştırır, kabızlığı önler, balgamın yumuşayıp atılmasına yardımcı olur, ağız kuruluğunu ve ağız kokusunu önlermiş.
- eklem hareketlerini kolaylaştırır,kilo vermeyi sağlarmış.
- emziren annelerin süt miktarını arttırıyormuş.
- kalın barsak, idrar kesesi ve meme kanserinden koruyucuymuş.
- insan sağlığı için çok önemli olan iyot, kalsiyum, sodyum gibi pek çok mineral de suyla alınıyormuş.
son olarak günde alınması gereken su miktarının;vücudun büyüklüğü,yapılan iş ve iklimle alakalı olduğunu ama genel olarak bir insanın günde 2 litre(10 bardak)su içmesi gerektiğini öğrendim.ooo 10 bardak su içmek nerde ben nerde?ama üstte yazılanlara baktığımda iş gerçekten çok ciddi :(o yüzden hemen gidip bir bardak su alıyorum şekerler...su için,su içirin lütfen(özellikle benim gibilere:)
12 Nisan 2009
kelebeklerin azizliği ve hikmeti :)
bir damlacık sudan yaratıldığını fark etmeli....
Anne karnına sığarken,dünyaya neden sığamadığını
ve en sonunda bir metrekarelik yere
nasıl sığmak zorunda kalacağını fark etmeli...
henüz bebekken dünya benim dercesine
avuçlarının sımsıkı kapalı olduğunu,
ölürken aynı avuçların
her şeyi bırakıp gidiyorum işte dercesine,
apaçık olduğunu fark etmeli...
Ve ona göre yaşamalı....
9 Nisan 2009
uf ya çok lezzetlilerdir eminim...





sizi bilmem ama ben müthiş bir kahve hayranıyım.aromalıları,gelenekseli,karışığı,sadesi derken yelpazem bayaa bir genişliyor.ama ben her türlü kahvenin tadına bakmaya çalışan,kahve içmediğim bir günümün dahi geçmediği birisiyim.kahve denilince aklıma gelen her şey de tabi ki benim için ilgi alanıma direk giriş yapıyor:kahve fincanları,cezveler,kahve makineleri,....yurt dışında yaşamanın zorluklarını düşünürken oraya gitmeden önce aklıma gelen sorulardan biri bile kahveyle ilgiliydi."acaba Türk kahvesi var mıdır oralarda?"benim kahve tutkunu olduğumu bilen sevgili eşim ben bu soruları kendi kendime sorarken benim aklımı okumuş gibi "ben baktım buradaki markete kahve varmış" demişti.siz anlayın yani durumu :) bavula bile son olarak cezveyi koyduğumu da ekleyeyim tabi ki :) aromalı olanlar da ayrıca bir lezzetli.her tür tatla kahveyi birleştirmeleri beni kalbimden vurmalarına sebep oluyor.bir bardak kahveye biraz tuzlu bir fiyat ödemek gerekse bile bu kahve sektöründeki mağazalara asla ve asla laf söyletmem :) sayelerinde gerçekten kahve keyfi yapabiliyoruz.alışamadığım bir tat varsa o da sanırım buzlu kahveler.kahve:sıcaklık gerçeği ben de değişmez ve sarsılmaz bir gerçek bunu denemelerimle de anladım ki kahve sıcak olur kardeşim :) özellikle latte,cappucino gibi köpüklü olanların sunum şekilleri de ilgimi çekmiştir.gerçek hayatta değil ama sanal ortamda bu şekillerin yapılmasına hayran kaldığım resimler oldu.sizlerle de paylaşmak istedim.hımmm,görüntüleri bir enfes tatları kimbilir nasıldır yaw şunlara bakar mısınız,içmeden önce mutlaka fotoğraflamak lazım.herkese afiyet olsun :)
7 Nisan 2009
yardım istiyoruuum :(
6 Nisan 2009
isteyin,mutlaka sizi bulacak!

12 Şubat 2009
olayların üstüne üstüne!

6 Şubat 2009
tuhaf bir hikaye...

adam olacak mısın?
