
Filmin sorunu bence şu; iki farklı durum var ortada, birincisi bir kahramanlık destanının kahramanı olan insanın bunu nasıl başardığını anlatmak, ikincisi ise bu kahramanın bu işleri yaparken özel hayatında yaşadıkları.Film bu iki hayat arasında gidip geliyor.ama o kadar fütursuzca oluyor ki bu, insanlar tam kurtuluş savaşından bahsedilen, tarih kitaplarında yazan kahramanlık öykülerinin görselliğini ve anlatımını perdede ararken, konu bir anda Atatürkün tabii ki insani duygularla ve biraz yanlızlık ve çaresizlik kokan sevgilisine yazdığı mektuba dönüyor.Evet bu olmuştur.Savaş devam ederken Atatürk bunları yapmıştır.evet çok içki ve sigara içmiştir, karanlıktan korkuyordur, sığır sürüsünü isyancıların ordusu sanmıştır.Bu gerçek hayatta olmuştur.Ama sorun şu; maalesef benim güzel ülkemde hala o zamanları yani savaş yıllarını anlatan, bu mücadelenin nasıl kazanıldığını anlatan, hakkıyla yapılmış bir film olmadı.Olsaydı, insanlar(yani filmi eleştirenler aslında) Atatürkü bu filmde de bu yönüyle görmüş olduk diyebilirierdi.Filmin beklentisi belki bu cümle.Ama hayır.Asıl anlatılması gereken (perdede) daha anlatılmadı. İnsanlar bunu bekliyordu perdeden.Atatürkün zekasını görmek istiyordu.Ama film(Can dündar) neyi anlatması gerektiğine karar verememişti, arada kalmıştı.Filmin problemi buydu.
Katılmadığım başka bir konu da şu; filmin Can Dündarın gözüyle Atatürk anlatımı olduğu.Böyle söylenmesinin daha doğru olacağı.Eğer böyle bir açıklamayla eleştirilere cevap verilirse, Atatürk karşıtı olan ve Atatürkün filmin içinde de geçen bazı konuşmalarını(özellikle din ile ilgili olanlar) baz alarak yapacakları yapıtlara cevap hakkımız ortadan kalkar. Onun gözüyle Atatürk deyip geçebilecek miyiz? Bunları Atatürk söylemiştir, gerçektir, o zaman yer almalıdır yayınlanmalıdır diyebilecek miyiz?Sadece bu konunun üzerinde durulması bizi rahatsız etmeyecek mi? Unutmayalım ki bu bir tarih filmi.Tarihi anlatıyorsan tabii ki yoruma yer olmaz, ama sonuçta 2 saatlik bir film yapıyorsun ve olan herşeyi koyamayacağından seçim yapmak zorunda kalıyorsun.İşte bu seçim YoRuMdur!!!
(Eşim Fatih Aksoy'dan alıntıdır.)